Skip to content

Eiger’in Düşüşü

eiger-nf

Eiger ya da nam-ı diğer “ölüm duvarı”… Kim bilir bazılarına göre İsviçre Alpleri’ndeki dağlardan herhangi biridir kimileri için ise bir tutku. Sayısız tırmanışçının canını alan Eiger’in kuzey yüzü, Azrail’in Avrupa’daki dağlık şatosu gibiydi. Bir zamanların sırat köprüsü, bugünün havalı çocuklarının rekorlarına sahne oluyor.

Dağ, ilk kez batı yamacından fethediliyordu. 11 Ağustos 1858’de Charles Barrington, beraberindeki rehberler Christian Almer ve Peter Bohren ile birlikte sabahın ilk saatlerinde yola koyuluyordu. Bugün bile takip edilen bir parkurla aşağı yukarı dokuz saatte zirveye ulaşan üçlü tarih yazıyordu. 10 dakika boyunca aşağının seyrine hayran olan dağcılar, inişi dört saatte tamamlıyordu.

Aslında Matterhorn’u gözüne kestiren Barrington’ın cüzdanının boşluğu, Eiger’i düşürmüştü. Eğer parası yetseydi, 157 yıl önce bu tırmanış gerçekleşmeyecek, kim bilir o başka bir dağın fatihi olarak anılacaktı. Sonradan yarış atına merak saran İrlandalı tüccar, herhangi bir dağcılık deneyimi olmamasına rağmen zirveye ulaşmıştı. Tabii bunda ona bu onuru bahşeden rehberlerin rolü büyüktü.

“Ölüm duvarı”na gelince… Onlarca insana mezar olan dağın kuzey yamacı ancak 24 Temmuz 1938’de fethedilmişti. Almanya-Avusturya ortaklığı, imkânsız gibi görüneni başarmıştı. Andreas ‘Anderl’ Heckmair, Ludwig Wörg, Heinrich Harrer ve Fritz Kasparek insanın doğaya karşı kazandığı önemli bir zafere imza atmıştı.

Tüm dünyada Eiger’in düşüşü yankılanıyordu. Naziler propaganda fırsatını kaçırmamaya çalışsa da Heckmair sadece Hitler’le tanışmakla yetiniyor, partiye üye olmuyordu. Savaş patladığında Doğu Cephesi’nin yolunu tutmuştu ölüm duvarının fatihi. Arkadaşı Wörg daha ilk gün hayatını kaybederken, o Rus ordusuyla valsinden de sıyrılmıştı. Azrail’e pes ettiğinde dalya demesine 20 ay kalmıştı, evet 98 yaşındaydı…