Skip to content

Çitin Ardı

Jason Collins'in 98 numaralı formasının ve bir yasanın ardındaki nefret cinayeti...

“34 yaşındayım. NBA’de oynuyorum. Siyahım. Ve geyim.”1

Amerikan takım sporları tarihinde kariyeri sürerken cinsel yönelimini açıklayabilen ilk isim olan Jason Collins, kariyerinin sonunda 98 numaralı formayı giymişti. Esbab-ı mucibesi bir nefret cinayetinden saklıydı. Müsaadenizle…

7 Ekim 1998 günüydü. Aaron Kreifels bisikletine atlamış, Wyoming’deki Laramie yakınlarında pedal çeviriyordu. Çitin oradan geçerken bir korkuluk görmüştü. Yakınlaştığında gördüğünün korkuluk olmadığını anlıyordu.

Amerika’da 28 Ekim 2009’da kabul edilen nefret suçlarını önleme yasasına adını verenlerden Matthew Shepard’dı bisikletçinin bulduğu Wyoming Üniversitesi’nde okuyan 21 yaşındaki çocuk… Barda tanıştığı Aaron McKinney ile Russell Henderson’ın kendisini evine bırakacaklarına inandıysa da asla evine varamamıştı…

Tek suçu gey olmak olan Matthew, ölesiye dövülmüştü. İnsan demeye ‘bir’ şahit isteyen yaratıklar, onu çite bağlayıp uzaklaşmıştı. Hastaneye kaldırılsa da komadan çıkamayan delikanlı, 12 Ekim’de son nefesini vermişti.

Kıskıvrak yakalan McKinney ile Henderson, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Kurbanın babası mahkemede oğlunun idam cezasına karşı olmadığını açıklarken, nefret suçlarını önleme yasasına adını veren diğer kişi olan James Byrd Jr.’ı evde konuştuklarını anlatmıştı. Teksas’ta dövüldükten sonra bir kamyonetin arkasına bağlanan 49 yaşındaki siyah adam, üç mil kadar sürüklenerek paramparça olmuştu. Matthew babasına böyle suçlarda idamın düşünülebileceğini söylemişti. Tam dört ay sonra kendisinin benzer bir vahşetin kurbanı olacağını nereden bilebilirdi.

Acılı baba mahkemede sözlerini şöyle tamamlamıştı:

“Mr. McKinney, size yaşamınızı bahşediyorum. Ne kadar zor olsa da bunu Matthew için yapıyorum. Her Noel, doğum günü ya da 4 Temmuz’u kutladığınızda onun kutlayamadığını hatırlayın. O hücrede her uyandığınızda, o gece yaptıklarınızı yapmayabileceğinizi hatırlayın. Her hücre arkadaşınıza baktığınızda, bir tercih hakkınız olduğunu ve şu anda bu yüzden yaşadığınızı hatırlayın. Benden çok değerli bir şeyi çaldınız. Bu yüzden sizi asla affetmiyorum. Artık hayatta olmayan birisinin anısına size yaşam bahşediyorum. Umarım upuzun bir yaşamınız olur ve onun her günü için Matthew’a teşekkür edersiniz.”

Canilerin cezalarını almasından on yıl sonra ABD Başkanı Obama, nefret suçlarını önleme yasasını imzalamıştı. Kanunun Temsilciler Meclisi’ndeki görüşmeleri sırasında Cumhuriyetçi Parti’den Virginia Foxx’un Matthew’un soygun yüzünden öldürüldüğünü, cinsel yöneliminin cinayetle bir alakası olmadığını söylemesi çok fazla tepki çekmiş, özrü kabahatinin üstünü örtememişti.

Matthew ne ilkti, ne de son. 18 yıl önce keşke son nefesini vermeseydi de adını hiç bilmeseydik. Tabii o bugün hayatta olsa, nefret suçlarını önleme yasası başkasının ismiyle anılacaktı.

  1. http://www.yazihaneden.com/2013/12/gece-gelen-telgraf/ []