Skip to content

Sör Alex’in İmzası

Suraj tanıdığım en koyu ve fanatik Manchester United taraftarı. Hint asıllı, İngiliz ama İstanbul’da yaşıyor. İstanbul’da yaşayan yabancıların hatırı sayılır kısmı gibi yolu Hürriyet Daily News’tan geçmişti. İyi bir arkadaşımdı ama dediğim gibi, Manchester United taraftarıydı. Hala maç günlerinde birbirimize mesajlar atıyoruz, ki o mesajlar bir CNBC-e tercümanını çatlatacak kadar küfürlü olabiliyor. Ama yine iyi arkadaşımdır.

2009’da, sevdiği takım Beşiktaş’la oynamak için kente geldiğinde basın toplantısının saatini öğrenmişti ve “Gidelim gidelim” diye başımın etini yemişti. İş çıkışı Gümüşsuyu’ndan koştura koştura İnönü’ye doğru inerken basın toplantısının başlamasına dakikalar kalmıştı. Stada girdiğimizde koridorlarda Sir Alex Ferguson’ı toplantı odasına girmeden önce duvardaki fotoları incelerken bulmuştuk. Son 20 yılda İstanbul’a çok defa gelmişti ama ilk defa Beşiktaş’a geliyor olmalıydı, futbola dair dünyada görmediği şey kalmamış olan o adam, yine de oynamaya geldiği kulübün tarihine dair ipuçlarını almaya çalışıyordu.

İki ihtimalimiz vardı, ya Sir’ün yanından geçip toplantı odasına ondan önce girmek, ya da onu mümkün olduğunca takip etmek. Ben belki ilkini yapardım ama Suraj “Hadi” dedi, “İmza alalım.” Evli barklı Suraj birden 13 yaşında bir çocuğa dönüştü, “Sir” dedi, Ferguson döndü. “İmza alabilir miyiz?” dedi, benim çiçekli böcekli ajandama bir Suraj, bir benim için imza attı. Basın toplantısına Ben Foster da katılacaktı, ondan da bir imza aldık ama önemli olan Sir’dü, futbol bir dinse, onun mesihlerinden birisi olan adam.

Basın toplantısından sonra gazetecilerin görüntü almak için bir 15-20 dakikaları vardı. İnönü çimlerine indiğimizde Ferdinand, Scholes, Rooney, Nani… Hepsi oradaydı. Bir ara aralarında paslaşırken top bizim tarafa geldi. En iyi vuruşumu yapıp sahaya geri yolladım. Topu Gary Neville kaptı. “Vay be,” dedim, “Az önce Gary Neville’a pas attım.”

İşimiz bittikten sonra Suraj’la Beşiktaş’ta bira içmeye oturduk. Hala olanlara inanamıyordu. “Bu benim Manchester’la ilgili favori anım” dedi, United’ın zafer yıllarına denk gelmiş, üç-dört sezon kombine bileti olan birisi için iddialı bir cümleydi. “Benim de,” dedim, “favori futbol anılarımdan birisi.”