Skip to content

Bir Maskenin Ardı

İngiliz tarihinin en büyük vatan haini o. Parlamentoyu havaya uçurmak istemişti. Tek dileği Katoliklerin iktidarda olduğu bir krallık kurmaktı belki de. Amacına ulaşamamış, yoldaşlarıyla birlikte ölüme gitmişti…

5 Kasım 1605’te patlatmayı hayal ettiği 36 barut fıçısıyla kralı yok etmeyi hedefliyordu Guy Fawkes. Aristokratlar, ruhban sınıfı herkes ölecekti. Fakat evdeki hesap çarşıya uymuyordu. Parlamentonun açılışına katılacak Katoliklerin de havaya uçmasından endişe eden “hain”lerden biri davalarına ihanet edip 26 Ekim’de Lord Monteagle’a mektup yazınca komplo ortaya çıkıyordu.

Artan güvenlik önlemleri nedeniyle parlamentonun mahzeninde yakayı ele veren Fawkes, korkunç işkencelere maruz kalmıştı. Bir bir yandaşlarının adını veren suikastçi 31 Ocak 1606’da idam edilmişti; tıpkı arkadaşları gibi. Her ne kadar güçsüzleşmişse de kendisini asılacağı platformdan atmayı başarmış ve boynu kırılarak ölmüştü. Buna rağmen dörde bölünen cansız bedeni kraliyetin dört bir köşesinde ibret olarak sergilenmişti.

Her 5 Kasım İngiltere’de havai fişekler patlatılıyor, onun adını taşıyan gecede Guy Fawkes’un başarısız olması kutlanıyor. Ya başarılı olsaydı sorusu ister istemez akıllarda canlanıyor. Tabii V for Vendetta’nın ilham perisinin de o olduğu hatırlanınca, parçalandığı topraklarda hâlâ hain olsa da maskesi bugün ötekinin yüzü oluyor.