Kapıların açılmasını böyle beklemiş Marsilya taraftarı
- Have no fear, Notlar is here.
- 10 maçta 9 kırmızı var, beyler sakin. 2002/03’te 6. haftada çıkmış en son bu kadar. Neye kızdınız?
- Sapkınlık sürüyor. 3.5 senede Le Classique tarihinin en golcüsü olan, bir de üstüne rekabet tarihinin en hızlı ikinci golünü atan İbra mı dersin, bu maçla birlikte ligde kendi evinde kazanamama rekorunu kıran (9 maç) Marsilya’ya mı bakarsın… Golle başlamasalar ilk devreyi geride kapatabilirdi Blanc’ın çocuklar. Lass’ın bu maçta oynayıp oynamayacağı belli değildi, 11 çıktı, Motta’yla Rabiot’yu üst üste koyup geçti. Rabiot’nun bu seviyede olmadığını iyiden iyiye düşünmeye başladım. Sıfır mücadele, sadece topla klas bir oyuncunun pek işi yok. Matuidi gibi “ciğerless” bir insan olmasa daha beter dağılabilirlerdi. Cabella çok rahat geçti her seferinde merkezi, bereket, Thiago Silva’nın en iyi maçlarından birine denk geldi. 4 maç üst üste Parc des Princes’teler şimdi. Kupada Lyon, sonra Lille, sonra Chelsea ve sonra Reims. Verratti dönmezse bu dört maçtan biri, özellikle de Lille kazaya kurban gidebilir. Michel’e de yazık oldu yine. En oynaması gereken maçta Michy, Luiz-Silva arasında nefes alamadı, sınavı geçemedi.
- Haftanın teknik direktörü Galtier herhalde. 21 Nisan 2012’den sonra ilk kez deplasmanda 4 gol buldular. Mayıs 2012’den beri de ilk kez bir Ligue 1 maçında ilk 10 dakikada 3 gol olmuş. Durun şimdi. Bernardoni-Debuchy-Guilbert-Yambere-Contento. Ben bu beşliyi Reims’e yazabilirim, Reims düşer. Bordeaux’nun nasıl böyle bir geri beşlisi olabilir ya? Söderlund oturuyor. Cohade’ın yerini de Selnaes alınca devasa bir keyif haline gelebilir St. Etienne.
- Nabil Dirar’ın sabotaj çabasına rağmen Zengin derbisini kazandı Monaco. Ben Arfa’nın orta performans diye bir şey bulması lazım. Bir hafta gol+asist, diğer hafta “70’e kadar zar zor dayanılan adam” hüviyetinden çıkabilmesi kendi hayrına olur. Tam geçen seneki Monaco’nun alacağı tipte bir galibiyet oldu bu arada. Ben o takımdan gerçekten keyif alıyordum. Hatta aynı İnter’in Mou dönemi gibiydi. Nice maçı biraz öyle oldu, olan Nice’e oldu. Jardim haftaya St. Etienne’e yenilmezse direkt Şampiyonlar Ligi biletini alır.
- Nantes yine yenilmedi. Toulouse’a yenileni zaten…
- Düşene bir tokat da Angers vurur diyordum, korkunç bir senaryoyla başladı maç. Angers zaten oyunu tutan, geriye düşünce bocalayan takım, bir de 13’te yenen golden sonra Mangani kırmızı yedi. İşin garibi, Caen ve Angers için Leicester’a yazılan son oluyor yavaş yavaş. Ne yaparlarsa yapsınlar Avrupa’ya gidemeyecekler galiba. Bu arada Maçkolik forumuna falan bakıyorum, “Beyler Lyon bu ya, futbolu bilmeyenler Angers’ye oynamış” falan yazmışlar. Bu hale düşmeyecektin Angers :(
- Ya Caen, nabıyon Caen?
- Lille – Rennes’i izledim. Sezon başında Rennes’i izlemek istiyordum, şimdi tam tersi, insan Boufal’i falan izlemek istiyor. Yalnız Boufal gerçekten büyük bir gerizekalı. Ulan asistini yapmışsın, taş gibi top oynuyorsun yine, öndesiniz, Rennes’in Ntep’e çapraz top atmaktan başka yaptığı bir şey yok, gidip beş dakikada iki kırmızı kart görüyorsun. Geçen sene Willy Sagnol “Afrikalı futbolcuların disiplin sıkıntısı oluyor. Ben Bordeaux’nun başında oldukça Afrikalı almayacağım, takımı kurutabiliyorlar” gibi bir açıklama yapmıştı da canlı yayında geçirmiştim kendisine. Ya ama bir değil iki değil be kardeşim. Rennes’in de bu sezon aldığı yedinci penaltı oldu. Bilemiyorum sevgili FFF.
- Lille kazansa 32 puandaydı. Şampiyonlar Ligi’nin son bileti 39 puanda. 15. Lille’le arada 9 puan var. Fransa Ligi yine sezon sonu sapık bir yere gidiyor.
- Haftaya hayvani güzellikte maçlar var. Lyon – Caen, St. Etienne – Monaco ve Nice – Marsilya. Marsilya’nın son şansı, saldırıp maçı golleyecekler bence. Lyon – Caen de keza 3-5 gole aday. St. Etienne – Monaco’yu bilemiyorum, tam Jardim’in 1-0’da tutmaya bayılacağı maç gibi.