Ben ne dedim? PSG, Bayern’den önce ilan eder şampiyonluğunu demedim mi? Avrupa’da namağlup tek takım onlar kaldı. Ha şimdi önümüzdeki üç maçtan birinde yenilmeleri bayağı mümkün, hadi onu bulup oranını değerlendirelim. Neyse, önce Nice maçı. Puel orta üçlüsünün yanına en az onlar kadar koşan Hult’ü koyup, “Ben gol yemem. Kontra? Tabii ki yaparım” diye çıktı maça. Ben Arfa’nın ayağına, Mendy’nin kaptığı toplara ve Germain’in çalışmasına güvendiler ama klasik bir PSG golü geldi 35’te. İlk devrelerin en çok gol atan takımı, 17 maçın 16’sında gol atmış takım, ligde son 26 maçını kaybetmemiş takım, 44’te Hult’ün penaltı-kırmızı kartıyla fişi çekti zaten. İbra 87. lig golünü attı PSG için ki bunu sadece 107 maçta yaptı. Bence hakikaten akıl almaz bir şey. Nice için sorunun savunma olduğu açık. Ligue 1’da savunmanız kötüyse hedefin bir tık altında kalacak şekilde gider her şey sizin için. Devre arası ufak bir takviye onlar için Avrupa yolunu açar. Ha bu arada, Ben Arfa’yı çok beğendiyseniz eğer, 3 hafta sonra ön sözleşme imzalanabiliyor kendisiyle.
Yemiş hakikaten. Bu nasıl kadro güzel abim? Ligin en fizikli takımına, PSG’nin orta sahasını çorba eden takıma 18 yaşındaki Tousart, iki senedir bir tane vasatın üstünde maç çıkaramayan Mvuemba ve pişmaniye olmuş Malbranque’la nasıl çıkarsın ya? Aklım almıyor gerçekten. Bu arada Kone bütün kafa toplarında eşleştiği adamı kaçırdı maç boyunca. Herhalde üst düzey takımlarda gördüğüm en kötü stoper. Angers gerçekten acayip bir şey yapıyor. Hafta içinde “Yes We Caen” olayından bahsetmiştim, şimdi sırada Angers var. Özellikle taktisyenlerin analizini bekliyorum, bir türlü gelmedi. “Avrupa’nın en ayı takımı” falan diyecekler, hala demediler. Lyon için en kötüsü, Hubert Fournier’nin 85’te yardımcısına “Ya mümkün değil… Hakikaten olmuyor” diye söylenmesiydi. Rezalet. Bu arada Angers son 8 maçta 5 deplasman galibiyeti, o son 8 maçtan önceki 72 deplasmanda da yine 5 deplasman galibiyeti. Valla okunmuş bu takım.
Son 4 deplasman, 4 galibiyet, son 6 iç saha maçı, galibiyet yok. Velodrome’u kiralayın kullanmıyorsanız. Ne yaptı kardeşim o taraftar size? Geyik bir yana, Rolland Courbis ve Montpellier yeni bir yıldız buldu sanırım. Ninga iki gol attı Velodrome’da, ki zaten ilk Ligue 1 sezonunda 7 maçta 3 golü vardı o rezalet takımda, şimdi 5’i buldu. Tombik başkanları Nicollin en az 20 milyona okutur onu Newcastle’a. Montpellier toparlandı, eyvallah da, Marsilya içeride maç kazanabilseymiş ikinci sırada falan olacakmış herhalde. 9 maçta 5 skor yapan N’Koudou’ya yazık oluyor, biraz savunma yapın.
Nasıl ya, Monaco’nun dördüncü sırada ne işi var? İkinci sıradan 2 puan ötede adamlar, bu nasıl oluyor hakiakten anlamıyorum. Adamlar son 5 maçın sadece ikisini kazanıyorlar, bu beş maçlık süreçte 9. sıradan 4’e geliyorlar. Yenilmemek Monaco’nun en önemli karakteri, orası kesin. Deplasmanda iyi oynamak da cabası ki, bu maçın ikinci yarısını hakikaten harika oynadılar. Nasıl ki PSG ilk devrelerin son 15 dakikasında kabus oluyor, Monaco’ya içeride 70’e kadar gol atamadıysanız son 20 dakikada Jardim maçı bir şekilde elinizden alıyor. Karakter meselesi.
Yassine Benzia’ya bak, Lyon’u pişman edecek. Frederic Antonetti’yla çıktığı 3 maçta 3 gol attı Benzia. Lille son iki maçını kazanamasa şu anda düşme hattında olabilirdi, ki St. Etienne ve Caen’i yenebildiler. Boufal’in dönmesi, Benzia’nın “mini Benzema”lığını hatırlaması ve sonunda “gol atabilirsiniz” diyen bir teknik adama sahip olmaları sanırım ilerleyen dönemde Lille’den Renard zamanı nefret eden bizleri geri döndürecek. Cümlemi tekrar okudum, çok problem yok bence.
Haftanın en baba maçı Toulouse-Lorient oldu. 25 şut var, 20’si Toulouse’dan, Lorient 3-2 kazandı. Geçen sezon takımı taşıyan adamlardan biri olan Jeannot’nun çok değerli bir golcü olduğunu arada derede söylemiştim ama, bu sezon çok arka planda kalmıştı. Özellikle de Moukandjo varken. Bu arada baktım, Maçkolik forumunda genel konsensüs “evin yansın, ligden düş Toulouse”. Sadece koşabilen Braithwaite’ı 20 pozisyona sokarsanız maç alamamanız normal değerli eflatunlar. Ya da morlar.
Cedric Carrasso 2002/03 sezonundan bu yana gol yemediği 144. maçını oynadı. Bordeaux taraftarı güney tribününe “oyuncular oynamazsa, seyirci de olmayacak” pankartını bırakıp maçı evlerinden izledi, ki bu mesaj Sagnol’e. Takım sonuç alamıyor, evet ama herhangi bir şey de oynamıyor. Geçen sezon fark yediklerinde bile herkesin keyfi yerindeydi, bu sezon kazanırlarken bile maça geldiği için vicdan azabı çekiyor Bordeaux taraftarı. Sagnol’ün önce ona çare bulması lazım.
Ötekileri geçeceğim, Nantes, Reims falan saçma maçlar olmuş. Haftaya PSG-Lyon var. Lyon geçen sene büyük maçları kaybetmedi ama, hiçbirini kazanamadığı için şampiyon olamadılar. Bu sezon geçen sezondan çok farklı. Komple kazanamıyorlar ve PSG maçında herkesin beklediği o farklı sonuç gelir de Lyon 3-5 yerse, devre arası Fournier tatile çıkabilir. Özellikle yukarıda da söylediğim şey çok korkunç; bir Lyon teknik direktörü 85. dakikada Angers’e karşı “olmuyor, yapamıyoruz” diye hayıflanıyorsa, kendisine Parc des Princes’te kolaylıklar dilerim.