Skip to content

25. Saat

Konferans Yarı Finalleri, bu akşam başlayacak serilerle hız kesmeksizin devam ediyor.

Bunlar da bitecek, anlar anı olacak ve geri dönüp her şeyin ne kadar hızlı geçtiğini düşüneceğiz. Dünkülerin aksine bu gece başlayacak seriler, bize apaçık bir favoriyi işaret ediyorlar. Gözlerimizi kaçırmayı yeğliyoruz. Her şartta underdog olanı desteklemek, aslında düşünüldüğü kadar bayağı değil. Ve hiçbir sakıncası yok. Ustaca sakladıkları zayıflıklarını keşfedebilmek için ölüp bittiğimiz makinelere oranla, Stephen Curry ile empati kurmak çok daha kolay. Topun çemberin içinden her geçişinde, bu cılız çocuğun bunu nasıl olup da normalleştirebildiğine hayret ediyoruz. Curry sanki her insanın, her sıradan seyircinin, gerçekleşmemiş bir ihtimali. Ve hepimizin Nate Robinson gibi içten yanmalı motorla çalışan bir arkadaşı var. Spurs ve Heat kaçamayacakları mutlak kaderlerine belki yalnızca dört veya beş maç sonunda erişecek, ama bizimle yaşayacak anıların her köşesinde Curry ve Robinson’ı da göreceğiz.


(2) San Antonio Spurs vs. (6) Golden State Warriors

Mazi: Uğultular yuhalamalara, homurtular çığlıklara dönüşüyordu. Oracle Arena’yı dolduran taraftarlar takımın yeni sahibi Joe Lacob’u protesto ediyorlardı.

Joe Lacob, geçen sezon başlarken playoff sözü vermişti. Fakat yönetim, takas döneminde Monta Ellis’i gönderip sakatlıklardan mustarip Bogut’u kadroya katmış ve playoff hedefinden vazgeçip lotarya peşinde koşacaklarını resmen ilan etmişti. Artık taraftarın şirazesi kaymış, CD’si çizilmiş, beyni yanmıştı. 1995’ten beri yalnızca 1 kere playoff’a katılabilmişlerdi. Üstelik 1976’dan beri konferans finali bile görmemişlerdi. Belki de ligin en ateşli taraftarı1 henüz farkında değildi ama Warriors o günlerde geleceğini değiştirecek bir hamle yapmıştı. Kendilerine başarı getirebilecek bir nüveyle yola devam etme kararı almışlar, belki de son 35 senedir ilk kez zifirî karanlıktan kurtulabilecekleri bir yolda ilerlemeye başlamışlardı.2

Girdikleri yol, onları şimdilik playoff ikinci turuna götürdü. Bugün Spurs’e karşı mücadele edecekler. San Antonio Spurs: Son 15 senenin en başarılı takımı. Warriors karanlık çağdayken Spurs ihtişamlı bir hanedan inşa etmekle meşgul olduğu için playoff mazileri pek yok. Fakat psikolojik üstünlükle veya metafizik muhabbetlerle ilgilenenler için insan evladının beynini eritebilecek bir istatistik var: Duncan lige girdiğinden beri Warriors’a karşı San Antonio’da oynadığı maçların tamamını kazandı.

Yıldız: Stephen Curry. Playoff’larda yakaladığı muazzam istatistikler (24,5 sayı ve 9,5 asist), takımın hücumunu sırtlaması, playoff ilk turunda MVP ünvanını hak etmiş olması… Stephen Curry’i anlatmak için pek çok yol var. Fakat rakamları ve kağıt üstündeki etkisiyle değil, maç esnasında yarattığı mucizevî hücum gösterisiyle insanları şaşkına çeviriyor. Curry’nin hücum performansı insanın algılarını bozuyor, hakikat ve hayalin içiçe geçtiği doğaüstü bir manzara resmediyor. Belki de gezegendeki en iyi 3’lükçü, istediği her şekilde (perdeden çıkarak, boşta bekleyerek, dripling üstünden, pick&roll esnasında, rakip yarı sahaya geçer geçmez…) şut atıyor ve üstüste kaydettiği isabetlerle gittikçe daha da genişleyen bir heyecan dalgasıyla seyircilere gerçekliği sorgulatıyor.3

Bogut müdafaanın en önemli parçası. Zaten Nuggets serisinde istatistikî olarak ribauntları hemen göze çarpıyor. Fakat maçları izleyince Bogut sahadayken savunmanın birkaç gömlek yukarı çıktığı belli oluyor. Bogut ilk turdaki gibi nazaran sağlıklı görünürse Warriors cephesinde Steph’in hemen ardından ikinci yıldız olacak. (Zaten David Lee dönse bile ne kadar verimli oynayabileceği muamma.)

Parker, Spurs hücumunun lideri. Popovich Duncan’ın yaşlanması ve basketbolun evrimi sebebiyle hücumun merkezini kısalar olarak belirledi. Parker hem sonu gelmeyen ikili oyunlarda, hem de ikili oyunların etrafına inşa edilmiş Motion setlerinde en kritik parça. San Antonio hücum makinesinin motoru. Spurs’un diğer yıldızlarının kim oldukları da malum: Sezon boyunca performans vermekte zorlanmasına rağmen playoff’lara iyi giren Ginobili ve 36 yaşına gelmesine rağmen Spurs savunmasının en önemli ismi olan Duncan. Duncan’ın yaşlandığından bahsetmişken,

2007; 34 dakikada 20 sayı, 10 ribaunt, 2,5 blok -> 30 yaşında MVP adayı olan Duncan

2011; 28 dakikada 13,5 sayı, 9 ribaunt, 2 blok -> 34 yaşına gelmiş ve fiziken performans göstermekte zorlanan Duncan

2013; 30 dakikada 18 sayı, 10 ribaunt, 3 blok -> İnsanlardan sır gibi sakalanan laboratuvarlarda 5 yaş gençleştirilmiş Duncan.

Eşleşme: İlk turda David Lee sakatlanınca Mark Jackson serinin gidişatını tamamen değiştiren bir karar almış ve 4 numara pozisyonuna Carl Landry’i yerleştirmek yerine Jack ve Barnes’la oynayarak kısalmayı tercih etmişti. Mark Jackson, 3’lük tehdidi olmayan Landry ve Bogut’u beraber oynattığında hücum prensiplerinden feragat etmek zorunda kalacağını biliyordu. (Normal sezon boyunca bu ikiliyi yalnızca 53 dakika birlikte oynatmıştı zaten.) İlk turda mükemmel hücum etmelerini, Nuggets potasını 3’lüklerle fethetmelerini sağlayan tercih, Spurs’e karşı sökmeyecek.

Popovich özellikle savunmayı bir gömlek daha yükseltebilmek için sezon başında Splitter’ı esas 5’e yerleştirmişti. Popovich’in hamlesi Warriors karşısında hücumun da anahtarlarından biri olacak. Splitter muhtemelen Barnes ile eşleşeceği için her istediğinde çembere gidebilecek. Tabii Bogut, Splitter için yardım savunmasına gittiğinde (veya potaya giden Parker ve Ginobili’yi durdurmak için yardım getirmeye mecbur kaldığında) Duncan’ı boş bırakmış olacak.

Warriors’un kullandığı pick&roll savunma stratejisi de Spurs’e karşı açıklar verecek. Sezon içinde oynadıkları maçlardan birkaç örnekle anlatıyorum.

w1

Resimde Parker, Blair’in perdesini kullanıyor. Blair’in savunmacısı (Lee) serbest atış çizgisinde bekliyor. (Bu sayede rakip ball handler’ın boyalı alana girmesini engelleyecek.) Parker’ın savunmacısının görevi, Lee’nin perde yaptığı yöne doğru Parker’ın dripling yapmasını sağlamak.

w2

Daha sonra Parker’ın savunmacısı, arkadan yetişip diğer savunmacıyla beraber Parker’ı adeta bir kese içine alacak.

Bu stratejinin bir zaafı var: Rakip ball handler’ın göndereceği orta mesafeli şutlar. Rakibi mümkün olduğunca verimsiz şutlara sevketmek günümüz basketbolu için olmazsa olmaz. Fakat karşılarında Tony Parker olacak. Gezegende en iyi pick&roll oynayan kısaların başında gelen Parker, artık orta mesafeden mükemmel şut atan bir oyuncu.

Bu savunma şablonunun bir diğer zayıf noktasıysa perdeci uzunların pick&pop’la sık sık boş şut imkanı bulması. Yani? Yani Tim Duncan.

Üstelik kısa savunmacı, rakip ball handler’ı (Parker), takım arkadaşının beklediği yöne doğru dripling yapmaya zorlayamazsa Warriors savunması alabora olabiliyor. Parker’ın bu alanda usta olduğunu söylemeye gerek bile yok.

Warriors korkunç alan savunması yaptığı için normal sezonun son aylarında bu savunmayı epeyce azaltmıştı. Mark Jackson seri boyunca alan savunmasına hiç yanaşmayacaktır. Spurs’un alan paylaşımı, topsuz hareket ve paslaşma ile meşhur hücumu, Warriors’ın yarım yamalak alan savunmasını paramparça eder çünkü.

Warriors’un işi hücumda da zor. Pota dibinden sayı üretmekte zorlanıyorlar. Zaten Spurs uzunlarına karşı hemen hiç şansları yok. Perdelerden çıkıp sürekli 3’lük atacak (Klay Thompson, Curry gibi kendi şutunu yaratan bir oyuncu değil. Zaten Synergy istatistiklerine göre yalnızca off-screen pozisyonlarda %40+ 3’lük atıyor. Tabii Thompson bir yana, çaylak Barnes ve Green’in playoff ikinci turunda Spurs’e karşı istikrarlı performans göstermeleri pek kolay değil.) hızlıca rakip sahaya koşup şut gönderecekler. Yani ne olursa olsun Spurs savunmasına karşı tekdüzeleşecek ve en sonunda boğulacaklar.

Kenar: Jarrett Jack sezon boyunca bench’ten gelmiş ve sahadayken takımın dümenine geçerek oyunun değişmesini sağlamıştı. Playoff’taysa ilk 5’te başlıyor. Kenardan gelecek isimler arasında Draymond Green var. Şutlarıyla Warriors hücumunun hız kesmemesi için çaba harcayacak. Carl Landry orta mesafeden şutlar bulabilecek bir isim. Festus Ezeli, Bogut kenardayken Duncan’ı yavaşlatmaya çalışacak.

Spurs cephesindeyse efsanevî 6. adam, müstakbel hall of famer Ginobili var. San Antonio hücumunun komutanı Parker. Zaten kullandıkları Motion setlerinde kanat oyuncuları birbirlerinin yerlerini alabildiği için Ginobili’nin etrafına inşa edilmiş temel şablonları yok.4 Ginobili’yi San Antonio için eşsiz kılan, fiziken sağlıklı olduğunda playbook haricinde de sürekli verimli skor seçenekleri yaratabilmesi, hatta hücumu tamamen değiştirebilmesi. Adeta mekanik bir istikrarla şekillenen Spurs hücumlarına belirsizlik katan, yarattığı yeni renk ve notalarla hücumun hacmini genişletip rakibi tek başına allak bullak eden Ginobili, ilk turda gösterdiği performansla sağlıklı olduğunu gösterdi. İkinci turda da kendisini durdurabilecek bir savunmacı veya Ginobili’yi sınırlayabilecek bir savunma stratejisi yok. Grizzlies’in ayı boğan, baş kesen, haya buran muhteşem dış savunmacılarıyla karşılaşmadan önce ritim bulmaya devam edecek.

Tahmin: Warriors bir galibiyet elde edecektir. Fakat seriyi 6. maça taşımaları bile zor görünüyor.

Atlas Sepet

heat vs. bulls

(1) Miami Heat vs. (5) Chicago Bulls

İlk tur için yazdığım Nets-Bulls yazısının sonunda 4-2 Nets tahmini yapmama rağmen, özellikle yedinci maçı izledikten sonra Heat’in karşısına Bulls’un çıkmasına sevindim. Hayır, Chicago’nun Miami’yi eleyebileceğini düşünmüyorum, hatta ihtimal de vermiyorum, ve oraya geleceğiz. Ama hangi tarafın geçeceği belliyse bile en azından biraz olsun çekişmeli seriler izlemek istiyorum. Bulls’a karşı yedi maç boyunca izlerken emin oldum ki Nets kendisinden güçlü takımlara, hele Miami gibi özel bir takıma karşı direnç bile gösteremez çünkü Reggie Evans ve Gerald Wallace dışında tam anlamıyla “niyetli” oyuncusu yok. Deron Williams kesinlikle Utah’taki adam değil, Joe Johnson bitik, Brook Lopez ise fazla nazik bir uzun. İşin ironik tarafı, Evans ve Wallace da teknik yönden takımı tıkayan oyuncular. Nets taraftarları için üzgünüm ama takımları önümüzdeki beş yılın Atlanta Hawks’ı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Johnson’ın her iki takımda da yer alması onun kariyerinde çok şık duracak. Bulls’a dönersek, onlar en azından bazı maçlarda “ulan acaba?” dedirtecek, hatta bir, belki iki maç alabilecek inada, yüreğe, sertliğe ve savunma becerisine sahipler.

Aslında bu seriden konuşurken Bulls’un ne kadar heyecan katabileceğini değil, bunun erken final olup olmadığını, iki takımın üst üste üçüncü play-off buluşmasında nelerin değişebileceğini konuşmamız gerekiyordu. 2012 play-off’larına Bulls Doğu birincisi olarak girmiş, üstelik bunu Rose maçların neredeyse yarısında oynamamasına rağmen başarmıştı. Rose-Hamilton-Deng-Boozer-Noah gibi çok iyi bir ilk beşin yanı sıra ligin en iyi benchi de onlarındı ve Doğu’da favori gözüküyorlardı. Daha ilk play-off maçında Rose o sakatlığı yaşayana kadar… Geçen yıl sağlıklı kalabilseler5 konferans finalinde, henüz oturmamış bir takım olan Miami’yi bence geçeceklerdi. NBA’de bir sezonda en fazla beş-altı ciddi şampiyonluk adayı ortaya çıktığını düşünürsek, Rose’un sakatlığı nedeniyle iki yıldır şampiyonluk yarışı heyecanının neredeyse %20’si gidiyor. Yazık oldu.

Heat’in play-off’a en formda giren takım olduğu tartışma götürmez. Fakat ilk turdaki performanslarına fazla kapılmamak gerek zira ligin basketbol zekası en düşük ve en bencil guard ikililerinden birinin ağaları olduğu, savunması feci düzeyde bir takıma karşı resmen idman yaptılar. Karşılarına Nets çıksa bu tur da pek farklı olmayacaktı. Bulls en azından sert bir idman yapmalarını sağlayacaktır.

Yıldızlar: LeBron James son beş yıldaki dördüncü MVP’sini bu gece ilk maç başlamadan önce bir kez de taraftarının önünde alacak.6 Basketbolu bıraktığında tarihin en iyi iki basketbolcusundan biri, belki birincisi olabilir; bunu konuşmak için erken ama o hızda ilerlediği ortada. En korkutucu olan, artık neredeyse hiç yanlış karar vermemesi. Bütün şutlarını sokmuyor, bütün pasları istediği yere gitmiyor elbette ama hemen hepsinde yapması gereken hareketi yapıyor. Ayrıca hem bir şutör hem de bir alçak post oyuncusu olarak, bu konulardaki eksikliği nedeniyle finalde çaresiz kaldığı iki yıl öncesinin çok ötesinde. LeBron yalnızca bir yıldız ya da MVP değil, şu an tam anlamıyla ligin hükümdarı. Herhangi bir oyuncunun ona üstün gelmesi imkansız gözüküyor; yapılabilecek tek şey, takımına üstün gelmek.

Bulls konusunda artık şu belli oldu ki, Rose’suz takımın yıldızı bir oyuncu değil, Tom Thibodeau. Ligin en iyi koçu olmayabilir ama kağıt üzerinde ancak ortalama denebilecek bir kadroyu kapasitesinin üstüne çıkarma konusunda en iyi, özellikle bu Bulls kadrosundan en yüksek verimi alacak koç. Oyuncuların hakkını yemeyelim, sahada %100’lerini bıraktıklarına hiç ikna olmadığım Deron Williams, Brook Lopez gibilerinin değil de Luol Deng, Joakim Noah karakterli oyuncuların etrafında Nets olmayıp Bulls gibi bir takım ortaya çıkarmak elbette daha kolay. Ama Thibodeau’nun yönetiminde Carlos Boozer, Marco Belinelli gibi adamların da göze batmadıklarını görünce, bunun koçun imzası olduğunu anlıyorsunuz.

Eşleşmeler: NBA’de ve dünyada her maçta en azından standart performansını sergilemesi engellenemeyecek gibi algı yaratan oyuncu sayısı hepi topu iki. Pota yakınında uzunlara vurmak artık serbest olduğundan tüm uzunlar otomatikman tartışmanın dışında bir kere. Kobe Bryant artık her istediğinde potaya gidebilecek atletik üstünlüğe sahip değil ve oyunu şuta dayandığı için birçok eşleşmede yardım bile getirmek gereksiz. Carmelo Anthony’nin topla penetresi şutu kadar üst düzey değil ve bu play-off’ta sıkça örneğini verdiği gibi akıllı savunmalarla veriminin düşürülmesi gayet olası. Chris Paul ilk turda 22.8 sayı ve %53’le oynadı ama takımını çıkarabilmesi için çok daha fazlası gerekiyordu çünkü Memphis savunması onun etrafındakileri oynatmasını engelledi. Stephen Curry ligin en iyi şutörü ama o şutların da girmediği günler oluyor ve olacak. Derrick Rose %100 sağlıklıyken bile şutu dediğim oyuncular arasına girebilmesi için fazla istikrarsız, sakatlıktan nasıl döneceğini göreceğiz. “Durdurulamaz” gözüken iki adam var: Biri, resmi kayıtlarda öyle yazmasa da 2.10’un üstünde gibi gelen ve müthiş şut atan, aynı zamanda çok çevik olduğu ve hemen penetre edebildiği için üstüne şutunu kapatacak hantal bir uzun veremeyeceğiniz, hızına karşılık verebilen oyuncularınsa şutunu engelleyemediği Kevin Durant. Diğeri, şutu Durant kadar keskin olmayan ama guard süratiyle power forvet kuvvetini aynı vücutta buluşturan ve üstüne gelen yardımların sahada açtığı en ufak bir boşluğu hemen görüp topu oraya gönderebilen LeBron James.

LeBron’u savunurken en fazla beklentiniz karşısına fizik bakımından ezilmeyecek, iyi bir savunmacı koyup, sahanın diğer kısımlarında büyük delikler açılmasını engellemek ve skor üretimini de elinizden geldiğince zorlaştırıp en azından %70’lerle atmamasını sağlamak olabilir. Boyu ve ayak hareketliliğiyle Luol Deng bu görevi üstlenebilecek oyunculardan biri. James’in ona karşı kuvvet avantajı var ama bunu kullanmak için postta top alırsa yardım için tetikte bekleyecek uzunlara yaklaşmış olur. Ne yazık ki Deng menenjit şüphesiyle kaldırıldığı hastaneden taburcu edilse de, ilk maçta oynayamayacak ve ne zaman dönüp nasıl performans gösterebileceği de belli değil. Jimmy Butler’ın önü çok açık ama James’i tutmak için fazla toy ve Deng kadar uzun da değil.

Bulls’un rakibine yaratacağı bir eşleşme problemi neredeyse yok. En fazla Noah’nın pota altı hiperaktifliği, klasik bir pivotu olmadan, baskıya dayalı oynayan Heat’e sorun çıkarabilir ama seri boyunca skor yükünü taşıyabilecek oyunculardan değil. Ribaund üstünlüğü kurmaktan öte bir avantajı Chicago tarafına getirebileceğini sanmıyorum.

Kenar: Bulls benchindeki Robinson, Belinelli ve Taj Gibson kenardan gelip oyuna etki edebiliyorlar ama ilk beş habire fire verdiğinden yedek oyuncu olmaktan çıktılar. Kirk Hinrich ve Deng dönebilirlerse en azından taşlar tekrar yerine oturur. Buna çok ihtiyaçları var çünkü rakipleri kenardan da önemli destek alıyor. Norris Cole-Ray Allen-Shane Battier-Chris Andersen grubunda en iyi altıncı adam ödülü için adı geçecek birisi yok fakat her biri Heat için ideal tamamlayıcılar. James’in yanı sıra Wade ve Bosh da birinci opsiyon seviyesinde olduklarından diğer oyuncuların hücumda hazırlanan pozisyonları bitirip savunmada da işlerini yapmaları yetiyor zaten. Allen hala ligin en iyi şutörlerinden, bunu biliyoruz ve onu köşeye koymak neredeyse o taraftan potaya gelecek yardımları kesmek, en azından rakibe bunu düşündürmek demek. Battier, eğer LeBron’un hırpalanması istenmiyorsa takımın en büyük dış savunma kozu ve Allen kadar olmasa da şut atabiliyor. Andersen doğrusu beni çok yanılttı, bu kadar iyi performans göstermesini hiç ummuyordum ve tam da Noah’ya karşı takımın ihtiyaç duyacağı oyuncu. Cole her an hata yapmaya açık ama topa baskısı ve kolay geçilmemesi değerli bir özellik. Biraz geçen yılki Bulls benchini andırıyorlar sanki?

Erik Spoelstra şampiyonluk kazanıp üstünden o büyük baskıyı attıktan sonra takıma iyice hakim oldu. Ligin yeniliğe en açık, olup biteni en iyi takip eden ve buna göre hamle yapan koçlarından biri. Elinde LeBron, Wade ve Bosh’u bulunduran bir koçun işi kolay gibi gelebilir ama bu oyuncuları en iyi şekilde kullanma ve yan parçaları da onlara en uygun biçimde dizme konusunda gösterdiği ilerlemeyi gözardı etmek ayıp olur. Kadro avantajı elindeyken (ki bu seride öyle olduğuna dair şüphe eden yoktur herhalde) koçluk hamleleriyle altedilebilecek birisi değil. Thibs için üzgünüm.

Sonuç: İlk turdaki Nets-Bulls serisi için tahmin yaparken şöyle demişim: “(…) herkesin onlar kadar ‘istediği’ play-off’ta sadece iyi savunma ve buna karşılık sınırlı hücumla kazanmak çok zor.” Nets’in Bulls kadar savaşabileceği, en azından bu kadar pasif kalmayacağı konusunda yanıldığımı kabullenmeliyim ama Heat’in Nets’e benzemesi gibi bir ihtimal yok. Bulls asla kolay teslim olmayacaksa da, ellerindeki kadroyla tek bir maçtan fazlasını kazanmaları çok zor. Wade’in diz ağrılarının tekrarlaması ve oynayamayacak hale gelmesi bile Bulls için seriyi geçme olasılığı doğurmaz. Ve hayır, Derrick Rose’un birdenbire dönüp LeBron’u yenmesi gibi bir masal da gerçekleşmeyecek. 4-1 olur.

Orkun Çolakoğlu

  1. Kuzey Amerika taraftar kültürünün Avrupa’dan tamamen farklı olduğu malum. Hâlâ kolonyal dönemin izlerini taşıyan Boston, Philadelphia ve New York gibi şehirlerde Avrupaî tribünler var ama Oakland belki de hepsinin önünde. []
  2. Arada iyi geçirdikleri yalnızca birkaç sezon olmuştu. 80’lerin sonunda ve 90’ların başında Çılgın Profesör Don Nelson ile 4 kısalı bir sistem denemişlerdi. Günümüz NBA’ini fısıldayan bu kadro (Run: TMC; Tim Hardaway, Mitch Richmond, Chris Mullin) playoff ikinci turuna bile yükselmişti. Fakat Çılgın Profesör kısa süre sonra laboratuvarı patlatacak ve bira içerek katıldığı basın konferanslarıyla, “muhtemelen yeniliriz” şeklindeki demeçleriyle hatıralarımızda yer edecekti. []
  3. İşiniz gücünüz yoksa Curry’nin Nuggets’a karşı attığı her isabetli şutu şuradan izleyebilirsiniz. []
  4. Tabii Ginobili’nin yeteneklerine ithafen çizilmiş şöyle küçük istisnaî örnekler var. []
  5. Rose’un ardından ikinci maçta Noah da sakatlanmıştı []
  6. Şimdilerde beşte beş yapmış olması gerektiği konuşulur oldu. 2011’de Rose’un MVP olmaması gerektiğine katılıyorum ama bana göre LeBron’un değil, Dwight Howard’ın hakkı yenmiş oldu. []