Skip to content

Big Four ve Daha Fazlası

Yazıhane ekibi, tenis dünyasının aklından geçen sorulara yanıt arıyor.

1- Erkeklerdeki 4 büyük, beraber oynayan en iyi oyuncu güruhu mu?

Emre Yazıcıol: Hiç lafı dolaştırmadan söyleyeyim; evet. Borg – McEnroe – Connors, ya da Edberg – Becker – Lendl üçlemeleri ve elbette Sampras – Agassi rekabetiyle erkekler tenisi daha önce de güzel günler görmüştü ama yıl içinde bu kadar istikrarlı, Djokovic ve Murray”in tam olarak devreye girdikleri 2007″yi başlangıç noktamız alırsak, zemin ayırmadan bu kadar uzun süre oyunu domine eden ve her anlamda diğerlerinden çok farklı bir noktada bulunan bu güruhu çok özel bir yere koymak gerekiyor. Bu dörtlü son 37 slamin 34″ünü, kazandı, ayrıca son iki olimpiyatta da altın madalyayı elde etti. 2007″den bu yana geçilen 54 Masters 1000″lik turnuvanın da 45″ini bu altın kuartet müzelerine götürdü. Bir gün uzay gemilerine binip dünyamızı terk ederlerse pek şaşıracağımı sanmıyorum.

Ozan Can Sülüm: Tenis tarihine çok vakıf değilim ancak okuduğum her değerlendirme, her tenis makalesi, her önbakış aynı şeyi söylüyor; evet. Daha önce aynı döneme denk gelen iki tenisçinin düellosu şeklinde geçen yıllar var ama hem 4 tenisçinin turdan bu denli farklı bir seviyede olması, hem de kendi içlerindeki rekabetin seviyesi çok özel.

Sedat Koç: herhangi bir spor dalının farklı dönemlerini domine eden isimler arasında yapılan karşılaştırmalar genellikle kısır bir döngüyle sonuçlansa da, işin doğasında her zaman böyle kıyaslamalar olmuştur. oyuncuları bulundukları noktaya getiren faktörlerin sadece kendi yetenekleri olmadığını, çevrelerindeki farklı rekabet seviyesi ve koşullarının da onları şekillendirdiğini gözönüne almalıyız, ancak beraber oynayan oyuncu grubu olarak bakılırsa, muhtemelen bu sorunun cevabı evet olacaktır. muhtemelen diyorum çünkü agassi – sampras ikilisi sayesinde tenis izlemeye başlayan biri olarak efsane statüsündeki birçok eski oyuncuyu elbette izleyemedim ama bu soruya zaten benim yerime onlar evet cevabını veriyor. öyle ki, 2005″te marat safin”in kazandığı, epik maçlarla dolu o efsane avustralya açık”tan beri tam 8 yıldır izlediğimiz 32 gs”in 30″unu federer, nadal ve djokovic üçlüsünün kazanmış olması yeterince etkileyici bir istatistik.

Djokovic

2- Djokovic Roland Garros”u ne zaman kazanacak, ya da kazanabilecek mi?

Emre Yazıcıol: Federer, Nadal”ın yine sakatlıklarla boğuştuğu ve biraz da bu sebeple Söderling”e 4. turda kaybedip elendiği 2009 Roland Garros”ta şansını çok iyi kullanıp yıllar yılı kendine dert olan Roland Garros”u aradan çıkarmıştı. O şampiyonluktan sonra “Bir gün Nadal tökezlerse diye kendimi hep hazır tutmaya çalıştım” diye de samimi bir açıklaması vardır. Djokovic için de Roland Garros stratejisi bence bu olmalı. 2011″de Nadal”ı arka arkaya iki kez toprakta yenmişti ama konu 5 setlik bir maç olduğunda iş değişiyor. Bu sezon Silahşörler Kupası”nı cebellezi etmek için onun adına iyi bir fırsat olabilir zira artık herkesin bildiği gibi Nadal”ın dizleri haşat durumda. Turun en fit oyuncusu olan Djokovic”in bu sene olmasa bile bir noktada koleksiyonu tamamlayacağını düşünüyorum.

Ozan Can Sülüm: Rafael Nadal”ın dizlerinin pert olmasıyla birlikte Nole”nin Roland Garros”u kazanma şansı ciddi biçimde arttı bence. Federer”den bir adım önde uzun zamandır Djokoviç, ancak Murray”nin durumu belirleyecek sanırım ne zaman kazanacağını. Fedex”in Nadal”dan gelecek hatayı beklemesi gibi, Nole de Murray yüzünden takılıp kalır mı Fransa”da, onu bilemiyorum. Nadal”ın soru işaretleriyle dolu olduğu bu sezonda kazanamazsa krize de girebilir.

Sedat Koç: nadal”ın sakatlıktan dönmesinin ardından, önümüzdeki roland garros benim için takvimin en önemli gs”i olacak. djokovic”in kariyer gs’i için tek eksik parçası olan roland garros”u ne kadar istediği ortada ama her ne kadar uzun ve ciddi bir sakatlık geçirmiş, sıralamada da gerilemiş olsa da, nadal kendi çöplüğünde ilham verici bir geri dönüş hikayesi yazacak gibi geliyor bana. ancak nadal’ın uzun bir sakatlıktan dönmüş olması, djokovic’in hiç elde etmediği kadar iyi bir fırsat, bu yüzden sıkı bir gs olmasını bekliyorum. eğer djokovic bu sene başaramazsa, tıpkı federer gibi, onun da bir süre tatsız paris anılarıyla dönüş uçağına binme ihtimali var. yine de kariyer gs’i yapamamak için fazla iyi ve çok yönlü bir oyuncu djokovic, bu yıl olmasa da mutlaka bir yolunu bulacağını ve koleksiyonu tamamlayacağına inanıyorum.

nadal_bnp

3- Dizleri iflasın eşiğine gelen Nadal, koleksiyondaki tek eksik parça ATP Sezon Sonu Şampiyonluğu”nu, kendisi için en sıkıntılı yaşam alanı olan kapalı sert kortta kazanabilecek mi?

Emre Yazıcıol: Sebat ve azmine her zaman büyük saygı duyan biri olarak Nadal için “yapamaz, edemez” gibi keskin ifadeler kullanmam zor fakat bu andan sonra işinin kolay olmadığı da gerçek. Yine de Nadal için nikbin olmayı sağlayacak bazı hususlar var. ATP Sezon Sonu Şampiyonası 2016″ya kadar Londra”daki o2 Arena”da oynanmaya devam edecek ve Londra”daki zemin süper hızlı bir zemin değil. Zaten Nadal burada 2010 yılında bir final oynamış ama Federer”e kaybetmişti. Bu turnuva için özel hazırlanır ve iyi bir dinlenme ile gelirse kazanabilir diyorum.

Ozan Can Sülüm: Ben Nadal konusunda ciddi şekilde karamsarım, çünkü hiçbir iyi işaret yok sezonun başından beri. İlk kez yaşadığı bir sakatlık olsa, toparlanma süreci uzun olsa da sağlam dönebilirdi. Ama uzun süredir aşına aşına bana göre artık 0″e ulaşamayacak seviyeye geldi dizleri. Oynadıkça dizlerinin daha da zorlanacak olması, sezon sonuna pek hal bırakmaz gibi. Hele sertte. Çok zor.

Sedat Koç: nadal dün gece casino online indian wells’te federer’e karşı beklediğimden çok daha iyiydi. bunda federer’in sakatlığı nedeniyle hiç rahat gözükmemesinin de etkisi vardı ama nadal’ın bu kadar iyi dönmesi olumlu bir işaret. belki hiçbir sezon sonu şampiyonasına favori olarak girmeyecek ama bu daha önce ona engel olmadı ve ben olsam paramı nadal’ın karşısına koymazdım.

roger-serena

4- Federer ve Serena kaç yaşına kadar oynarlar, bıraktıklarında kaç tekler, kaç slam şampiyonluğu olur CV”lerinde?

Emre Yazıcıol: Herhangi bir müzmin sakatlığı olmayan, oyun tarzı ile de 100 km”de sadece 3 litre benzin yakarak sınıfının bu alanda en cimrisi olan Federer”in 2016 Rio sonrasında bile devam etme isteği vardı fakat Agassi”nin de kariyerini bitiren sırt problemleri son iki senede onun adına biraz can sıkıcı olmaya başlamış durumda. Bana öyle geliyor ki Federer 2016 ATP Sezon Sonu Şampiyonası ile Londra”da kapanışı yapacak. Bıraktığında 90 şampiyonluğu, 19 slami olacak diye hesaplıyorum.

Serena ise kariyeri boyunca, zaman zaman ciddi sakatlıklar, zaman zaman da entipüften sebeplerle uzun aralar verdi. Bu anlamda vücut deformasyonu ve iştah kaybı 30″unu devirmiş bir oyuncuya göre gayet aşağı seviyede. WTA”da Hingis”li Capriati”li Venus”lu, sonrasında Henin, Clijsters, Dementieva”lı jenerasyonlardan sonra şu andaki üçüncü kuşak Serena”ya biraz hafif geliyor ve p”i ile oynadığında her turnuvayı kazanacağını biliyor. Önceki yıl geçirdiği akciğer embolisi gibi bir rahatsızlık yaşamazsa onun da en az Rio 2016″ya kadar yolu var. Bıraktığında 70 tekler, 22 slam şampiyonluğu olacak.

Ozan Can Sülüm: Federer”in şansını son kez Rio”da deneyeceğini düşünüyorum bireysel altın için. Tenisinin atletizme dayalı olmaması, bir sporcu için muhteşem şekilde düzenli olan aile hayatı ve sakatlık yaşamaksızın geçen 31 yıldan sonra onu en kötü 34-35 yaşında kadar izleriz sanırım. Bıraktığında da 20 grand slam olur herhalde.

Sedat Koç: federer geçen yaz wimbledon”ı 7. kez kazanmadan önce verdiği bir röportajda, her zaman 2 sene sonrasının planlarını yaptığından bahsetmiş ve en az 2 yıl daha wimbledon”da olacağını söylemişti ki, en az erken kalkmanız gereken bir günün sabahında gözlerinizi açıp alarmın çalmasına daha 2 saat olduğunu görmeniz kadar iç rahatlatan bir durum bu. sağlıklı kaldığı sürece federer”in en azından 8. kez wimbledon”ı kazanıp, sampras”ı geçeceğine inanıyorum. serena ise sezon içindeki turnuvalarda devamsızlık yapmayı sever, bu onun gs’ler için daha dinç kalmasını sağlayacaktır. kaç yaşında bırakacaklarını kendilerinden başka kimse bilemez elbette ama ne kadar geç bırakırlarsa bizim için o kadar iyi. ama ikisi de hala birden fazla gs kazanabilecek seviyedeler ve bu seviyeyi korudukları sürece bırakacaklarını zannetmiyorum.

olympics-andy-murray

5- 4 Büyük”ten ikisi, Federer ve Nadal kariyer grand slam”i yaparak dört büyük turnuvayı da kazandı, Djokovic de RG ile koleksiyonu tamamlamanın bir adım uzağında. Kulübün diğer üyesi Murray 26 yaşında ve dört büyük turnuvanın sadece birini kazanabildi henüz. Kariyer slam”ini gerçekleştirir mi?

Emre Yazıcıol: Murray”in daha önce final oynadığı Wimbledon ve Avustralya Açık”ta şampiyon olacağını düşünüyorum ama Roland Garros”u kazanması kolay olmayacak. Toprağı çok sevmeyen Murray”in oyunu aslında bu zemin için çok da uygunsuz değil, yani bir Sampras ya da Edberg gibi arada uçurumlar yok. Ama böyle bir jenerasyonda, daha Djokovic için muhakkak kazanır diyemiyorken Murray RG”yi alır demek mantığa uygun değil. Ben Murray”in bu konuda “Önce diğerlerini bir kazanalım hele de sonra Paris”i gündeme alırız” zihniyetinde olduğunu düşünüyorum. Wimbledon ve Avustralya Açık”ı ne kadar erken kazanırsa Roland Garros için o derece erken harekete geçecek. Toprak slamini kazanmak fiziksel mücadele ve uzun maçlar sebebiyle 28″den sonra zor bir hedef, bunu da dikkate almak gerekli.

Ozan Can Sülüm: Murray için zaman zaman “ondan kariyer slam beklemek doğru değil, zaten elinden geleni yapıyor” diye yorumlar görüyorum. Niye? Madem büyük dörtlü içerisinde yer alıyor bu adam, niye hedefi kariyer slam olmasın? Oyunu harekete, atletizme dayalı bir adam için bence biraz geç kaldı kariyer slam için Murray. Önünde fiziksel olarak bu seviyede kalabileceği 3-4 sene var ve o seneler içinde Djokoviç sakatlık yaşamazsa hep bir tık üzerinde olacak gibi sanki. Zor.

Sedat Koç: madem istatistikle başladık, öyle devam edelim. open era”da 26 yaşından sonra 3 farklı gs kazanabilen oyunculara bakarsak, federer, agassi, sampras, connors ve murray”nin şu anki antrenörü lendl gibi çok büyük isimleri görüyoruz. bu isimlerden sadece federer ve agassi kariyer gs”i yapabildi ki, onların da puzzle’ın son parçası olan roland garros’u kazanırken ne kadar zorlandıklarını biliyoruz. gs takvimini de düşünürsek, murray’nin üzerindeki wimbledon baskısı kalkmadığı sürece, ondan hemen önceki roland garros’a yeterince odaklanıp, kazanabileceğini zannetmiyorum. wimbledon artık onun için yavaş yavaş bir kaptan ahab & moby dick hikayesine dönüşmeye başladı ve kariyer gs’ini konuşmaya başlamadan önce önünde yakalaması gereken büyük, beyaz bir balina var.

azarenka

6- WTA”da aktif oyuncular içinde Serena ve Sharapova kariyer slam”i yaptılar. Azarenka sizce bunu başaracak mı?

Emre Yazıcıol: Azarenka bazen sportmenliği ikinci plana alacak kadar kazanmayı önemseyen bir oyuncu. Bundan üç yıl evvel onunla ilgili “Yeteneğinden ziyade karakteri onu bir şampiyon yapacak” demiştim, yanılmadığımı görüyorum. WTA”da, Serena”yı denklemin dışında tutarsak hedefe bu kadar kilitlenmiş sadece iki oyuncu var, biri Sharapova diğeri de Azarenka. Serena ile arasında 8 yaş var ve bunun ne anlama geldiğinden bahsetmeye sanırım gerek yok. Kaldı ki Serena kariyerinin en iyi tenisini oynarken bile öyle ya da böyle slam kazanmayı başarmış bir oyuncudan bahsediyoruz. Serena”nın raketini asmasından sonra Vika WTA”yı büyük ölçüde domine edecek gibi görünüyor keza alttan gelen çok iyi bir jenerasyon da yok. Kadınlarda zemin ayrımı da erkeklerdeki kadar bariz olmadığı için Azarenka”nın kariyer slami yapmadan emekli olması bana göre çok ama çok büyük sürpriz olur.

Ozan Can Sülüm: Ben Azarenka”da “küçümsenmemesi gereken bir şampiyon yüreği” göremiyorum. Zorda kaldığı zaman etik dışına başvurmaktan kaçınmayan birisi geliyor hep gözümün önüne. Bırakana kadar Serena, bıraktıktan sonra da 2. Serena Sloane ve tayfası devralır nemesislik (being Emre Yazıcıol) görevini. Bu da zor.

Sedat Koç: kariyer gs”i yapabilmek hiç kolay bir iş değil ve daha azarenka”nın önünde kazanması gereken üç farklı zeminde üç farklı gs olduğundan girip, mental istikrarından çıkarak aleyhinde birçok argüman üretebiliriz ama geçen senenin ardından bana göre aktif oyuncular arasında kariyer gs’ini başarmaya en yakın olan da o. geçen sene ilk gs”ini kazandığı avustralya açık”tan sonra, roland garros”u bir kenara koyarsak, oynadığı üç gs”de de iyiydi aslında, ki birini kazandı, diğerlerinde final ve yarı final oynadı. eğer istatistikler yalan söylemiyorsa geçen sene top10 oyuncularına karşı 19 maç kazanmış ki, bu son 3 yılının toplamına eşit. ama elbette kariyer gs”inden bahsediyorsak roland garros”u bir kenara koyamayız. henüz toprakta ciddi bir turnuva dahi kazanamamış bir oyuncunun roland garros”u kazanması çok kolay değil ama aslında bu zemine uygun olan baseline oyununu da göz önüne alarak, toprakta da gelişme göstermesini bekliyorum ben. üstelik erkeklerde olduğu gibi bu zemini domine eden bir oyuncu da yok kadın tenisinde. turnuva ve hatta maç içindeki mental iniş-çıkışlarını kontrol edebilirse neden olmasın.

Marsel-Ilhan

7- Sizce Türkiye”den ne zaman GS çeyrek finalisti çıkar?

Emre Yazıcıol: Tenis şu anda futbol ve basketboldan sonra dünyanın en önemli üçüncü sporu haline geldi. TV yayınları artıyor, çocuklar bu spora daha fazla maruz kalıyorlar her geçen gün. Bir de İstanbul”daki WTA Sezon Sonu Şampiyonası”nın etkisinin de uzun vadede çok olumlu olacağına inanıyorum ben. Ama teniste oyuncu yetiştirmek futbol ve basketbola göre biraz daha zor çünkü tesis eksiği, ekipmanların pahalı oluşu ve yetişmiş iyi antrenör bulma sorunları Türkiye”de hâlâ çok bariz. Her şey bir arada düşünüldüğünde en az 15 yılımız var ama bu karamsarlık olarak anlaşılmamalı.

Ozan Can Sülüm: Asla.

Sedat Koç: türkiye”deki tenis altyapısının ne durumda olduğunu bilmiyorum, o yüzden halihazırda geleceği parlak bir genç yeteneğimiz varsa da kusura bakmasın. takip edenler ise yakın gelecekte bunun çok zor olduğunu, oyuncu yetiştiremediğimizi söylüyor. içeride yetiştirilemiyorsa, yetenekli gençleri burs vererek amerika veya ispanya’daki okullara göndermeyi düşündük mü bilmiyorum ama kendimi bildim bileli olimpiyatlara aday olan bir ülke heralde bu düşünülmüştür. çeyrek veya yarı final değil, istikrarlı olarak gs’lerde izleyebileceğimiz birkaç ortalama top 100 oyuncusu beni mutlu etmeye yeter de artar. kimbilir, belki de görürüz.