Skip to content

Taşlı Sopalı

Bu iki takım da birbirlerini pek sevmiyor. Hatta hiç sevmiyor.

ilk turun en yüksek ratingli serilerinden biri olma potansiyelini taşıyan bu seride, iki takımın da tarihlerinde playoff tecrübeleri sınırlı olduğundan, aslında eskiden gelen kapatılacak bir hesap yok. ancak, emin olduğumuz bir şey var, bu iki takım da birbirlerini pek sevmiyor. hatta hiç sevmiyor.

geçtiğimiz yıl karşılaştıkları normal sezon maçlarından kalan ve devam etmekte olan bir mesele bu. blake griffin’in zaman zaman aldığı veya almadığı darbeleri abartarak hakemlere göstermeyi ne kadar sevdiğini biliyoruz. öyle ki lig çevresinde demarcus cousins, zach randolph gibi sözünü sakınmayan bazı oyuncular da buna değindiler. işte yine böyle bir maçta david lee gibi aslında pek agresif olmayan ve trash talk sevmeyen bir oyuncu bile dayanamamış, gidip blake griffin’in suratına, sahaya yakın bir çok clippers seyircisi ve hakemlerin duyabileceği bir ses tonuyla “stop flopping” diye fırçalamıştı. sezon başında ise los angeles’taki maçta andrew bogut ve deandre jordan’ı araya giren esnaf ve mahalleli zor ayırmıştı. aynı maçta blake griffin ise rakip koç mark jackson’a bilinçli veya bilinçsiz bir iki defa çarpıp, ayağına basmıştı. christmas akşamı oynanan maçta ise önce draymond green’in blake griffin’e attığı dirsek yüzünden iki oyuncu karşılıklı teknik faul almış, daha sonra andrew bogut’la itişen griffin maçtan atılmıştı. maç sonu griffin, golden state’in korkakların başvuracağı taktikler kullandığını, koç doc rivers da golden state’in griffin’i oyundan attırmak için herşeyi bilinçli yaptığını söylemiş, mark jackson ise griffin’in rol aldığı kia reklamlarını izlediğini ve onun iyi bir aktör olduğunu söylemişti. bütün bu olanlar aslında youtube’da var, basit aramalarla ulaşabilirsiniz, tek tek link koymuyorum. vpn’i olan var olmayan var.

koçlar doc rivers ve mark jackson arasında da oyunculuk yıllarından gelen ufak bir detay var. atlanta’da geçirdiği 8 sezonun ardından 1991’de clippers’a takas olan doc rivers, 1992 yazında bir başka takasla mark jackson adında, kendisinden 4 yaş daha genç bir başka oyun kurucu karşılığında new york’a yollanır.

her ikisi de yukarıda bahsi geçen bu tip saha dışı olayları kullanabilecek koçlar. zaten doc rivers’ın bu seri belli olmadan önce sezon içinde söyledikleri de durumu güzel özetliyor. rivers kısaca, geçen seneki tüm clippers – warriors maçın tekrarını izledikten sonra iki takım arasında normal bir rekabet olmadığını farkettiğini ama iki takımın da henüz playoffta karşılaşmadığını ve aralarında basının balıklama atlayacağı bir nefretin oluşması için önce bir playoff serisinde eşleşmeleri gerektiğini söylemişti.

clippers doc rivers ile beraber ligin en iyi hücum eden takımı haline geldi. griffin ve özellikle jordan özgüveni çok daha yüksek oynuyorlar, artık daha iyi bir benchleri var ve en önemlisi seriye tamamen sağlıklı olarak giriyorlar. golden state’te ise durum her zamanki gibi daha karışık. geçtiğimiz sezon ilk turun daha ilk maçında david lee sakatlanmış ve herkes ibrenin denver’a döndüğünü düşünürken tam aksi bir sonuç çıkmıştı oraya. bu yıl ise daha playofflar başlamadan takım savunmasının ve sertliğin en önemli parçası olan andrew bogut sakatlandı. sezonu kapatmış olabileceğinden bahsediliyor. golden state, andre iguodala eklemesiyle batının en iyi savunma yapan takımlarından biri haline gelmişti ve daha geçen sezon memphis’e ev sahibi avantajına sahip olduğu bir playoff serisi veren clippers’ın, geçen seneden daha iyi ve daha sağlıklı gelecek golden state’e takılabileceğini düşünüyordum ama bu sakatlık haberi seriyi iyiden iyiye sonu kestirilemez bir hale soktu.

andrew bogut sezonu savunma rating’inde (d rtg) 2. bitirdi ve tuttuğu oyuncular pota altında sadece %45 ile1 isabet bulabildi. eğer rakipte blake griffin gibi ligin boyalı alanda en çok isabet bulan oyuncusu varsa, bogut gibi bir çember koruyucusunun yokluğunun seri için ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir. mark jackson’ın önünde iki seçenek var; ya veteran jermaine o’neal’ı kullanacak ya da david lee’nin etrafına draymond green veya harrison barnes’lı kısa bir beş kuracak. muhtemelen iki seçeneği de deneyecektir ama kısa beş her ne kadar daha cazip dursa da, son iki playoff’ta clippers’ın iki uzunla oynayan memphis’e karşı ne kadar zorlandığını da unutmamak gerekiyor. o’neal ihtiyar bir delikanlı olabilir ama sahada kalabildiği sürece deandre jordan’a ezilmeyeceğini düşünüyorum. hem atletik hem de uzun olan jordan’ın fiziksel olarak yaşlı bir uzun tarafından tutulması zor gibi gözüküyor ama oyun, pozisyon bilgisi çok yetersiz, sırtı dönük oyunu veya herhangi bir mesafeden şutu yok. tecrübeli ve oyun zekası olan veteran bir uzunun tutamayacağı bir oyuncu asla değil. ancak bu birebir savunma ile çözülecek bir iş de değil. tıpta semptomları değil, sebepleri engellemeye çalışan birçok farklı tedavi yaklaşımı vardır. clippers özelinde uzunların verdiği tahribat aslında bir semptom, çünkü herşey uzunlarını kendi vücut uzuvları gibi kullanan chris paul’den başlıyor. blake griffin’in bu sezon kaydettiği 718 saha içi isabetin 224’ünün (%31) asisti chris paul’den gelmiş. üstelik bu sezon chris paul 20 maç kaçırmış olmasına rağmen, ligde aynı takım arkadaşına daha fazla asist yapmış bir başka oyuncu yok. deandre jordan’ın ise saha içi isabetlerinin %75’i takım arkadaşlarının asistleri üzerinden geliyor.

john schumann’ın derlediği rakamlara bakıldığında ilginç bir detay, aslında lig ortalamasının altında bir savunmacı olan david lee’nin blake griffin’i birçok oyuncudan daha iyi tutmuş olması ama yine de lee’nin çoğu zaman faul problemine girebileceğini unutmamak gerek. çok iyi bir sezon geçiren draymond green’i de çoğu zaman griffin’i savunurken göreceğiz. başarılı olursa serinin beklenmeyen kahramanlarından biri olmaya aday.

alp akbulut, normal sezon ödülleri yazısında kevin durant’in 54 sayı attığı maçta topla sadece 68 defa buluştuğunu ve topu elinde sadece 3 dakika 17 saniye tutarak takımın ritmini bozmadan ne kadar verimli hücum ettiğinden bahsetmişti. durant attığı sayı / topla buluşma sayısı oranında lig ikincisi. bu departmanda lig birincisi ise klay thompson. stephen curry’nin neler yapacağını merak ediyoruz ama yukarıdaki istatistiğin de açıkça ilan ettiği üzere, sayı atması için topu elinde olması gerekmeyen klay thompson’ı seri boyu kovalamak da oldukça zor olacak.

golden state açısından savunma eşleşmelerini karıştıran asıl oyuncu elbette chris paul. stephen curry’yi onun karşısında yıpratmak yerine, daha uzun ve daha iyi savunmacı olan klay thompson ve andre iguodala ile savunacaklar. chris paul’ün batı konferansındaki takımlara karşı kaydettiği en yüksek sayı ortalaması2 golden state’e karşı. stephen curry’nin ise batı konferansı takımlarına karşı kaydettiği en yüksek üç sayı yüzdesi3 clippers’a karşı.

bogut’un sakatlık haberi geldiğinden beri clippers’ın 5 veya en fazla 6 maçta seriyi geçeceği konusunda nerdeyse herkes hemfikir. ben o kadar kolay olmayacağını düşünüyorum. golden state hala çok potansiyelli ve 7 maçlık bir seride elemesi çok zor bir takım. 4-3 kokusu alıyorum. sonuç ne olursa olsun bu seri çok şey vaadediyor.

  1. kıyaslamak ve zaman öldürmek için, http://stats.nba.com/playerTrackingDefense.html?pageNo=1&rowsPerPage=25&sortField=FGP_DEFEND_RIM&sortOrder=ASC&filters=GP*GE*41**MIN*GE*25 []
  2. 28 []
  3. %58.6 []