Kendi kendine yaptığın ve kimseyle paylaşmadığın şeylerle tatmin olabilmek mühim bir meziyet. Neyin gerçekten önemli olduğunu netleştirmeye yarıyor. Başkalarına duyurmadığın / kanıtlamadığın şeyin yok sayıldığı (pics or it didn’t happen) bir zamanda bunu yapabilmek zor. Yarattığın şeyi dinlenmeye bırakmak, bir müddet kendi kendine demlenmesini izlemek, zihninde eskidikçe bağımsızlık kazanmasına tanık olmak çoğu zaman insanın bakışını keskinleştiriyor, düşüncelerini berraklaştırıyor. Sean Ragon’ın yaptığı tam olarak bu.
Yıllarca tek başına şarkılar kaydediyor, onları tekrar tekrar dinleyip üzerlerinden geçiyor, geliştiriyor ya da unutulmaya terk ediyor. Bu uğraşının ürünlerini kimseyle paylaşmıyor, ta ki 2006’da davulcu arkadaşı Jeff McLeod onu kayıtlarını yayınlamadığı sürece ilerleyemeyeceğine ikna edene kadar. Böylece Ragon’ın birikmiş yatak odası kayıtları birer ikişer gün ışığına çıkıyor. Cult of Youth, müzisyenin ilk gençlik yıllarından beri etkilendiği folk, post-punk, post-endüstriyel tınılarla pagan, gotik temaları bir araya getiriyor. Ortaya çıkan şey neyse ki son hızda giden bir peynir kovalama yarışması1 soundtracki değil. Akustik gitar, güçlü davullar ve atmosfer yaratma işinin çoğunu üstlenen keman, Ragon’ın bariton sesiyle birleşip post-endüstriyel-folk-punk gibi acayip bir tanımın içini dolduruyor.
Tek kişinin projesi olarak başlayan Cult of Youth yıllar içinde dört kişilik bir gruba dönüşmüş. Yayınlanan üç albümün sonuncusu Love Will Prevail, karanlık ve gerçekçi bir dünya resmi çizerken çıkış yolu olarak kişinin kendi iradesini gösteriyor. Müziğin iskeletini oluşturan akustik gitar – davul – keman ayaklarına synth oyunları, üflemeliler ve psychedelic elektro gitarlar ekleniyor. Cult of Youth’un evrimi buradan caza da dönebilir, daha sentetik seslere de yönelebilir ama grubun yerinde saymayacağı kesin. Sean Ragon bir röportajında sanatçıların iyi tanıdıkları ve kültürlerinin parçası olan bir türden yola çıkıp, ürettikçe yeni şeyler keşfetmelerini sevdiğini söylüyor.2 Kendi yolunu da bu şekilde çiziyor. New Old Ways’de defalarca tekrar ettiği gibi yeni yöntemler eskileri, eski yöntemler yenileri değiştirmiyor / silmiyor. Her şey birbirini bastırmadan bir arada bulunabiliyor. Bu yüzden Cult of Youth’un müziği farklı yönlerde keşifler için bir başlangıç noktası olmaya uygun.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane