Skip to content

0.08

pekin’de olimpiyatlara 4 sene sonra londra’da buluşmak üzere veda edilirken dillerdeki isimlerden biri kuşkusuz michael phelps’ti. çin’e gelirken phelps’in hedefi, 1972 münih oyunlarında 7 dünya rekoru kırarak kazandığı 7 altınla kırılması zor bir rekora sahip olan efsane yüzücü mark spitz’i geçerek, bir olimpiyatta en fazla altın madalya kazanan sporcu olmaktı. pekin’de son içkiler içilip, sandalyeler masaların üzerine konarken, phelps 7 dünya ve 1 olimpiyat rekoru kırarak 8 altın madalya kazanmıştı bile.

phelps 8/8 hedefi ile yola koyulduğunda önündeki en büyük kasis, “hızlı ve öfkeli” sprinterleriyle fransız 4×100 serbest bayrak takımıydı. dünya rekoru phelps ve arkadaşlarının1 elindeydi ancak amerika son iki olimpiyatta da bu dalı kazanamamıştı. üstelik amaury leveaux, frederick bousquet, fabien gilot ve bu mesafenin dünya rekortmeni alain bernard’dan oluşan fransızlar, oyunlara henüz 1 ay kala paris’te amerikalıların rekoruna 0.08 saniye yaklaşmışlardı. alain “büyük sarışın köpekbalığı”2 bernard takımından o kadar emindi ki, amerikalıları darmadağın edeceklerini söylüyordu.

yeni teknoloji yarı poliüretan mayolarla bütün dallarda rekorlar paramparça oluyordu3 ve ne kadar hızlı bir final izleyeceğimiz daha elemelerden belliydi. takımların 2-3 yedek yüzücüyle yarıştıkları elemelerde bile sırasıyla ilk üçte yer alan abd, fransa ve avustralya’nın dereceleri, halihazırdaki dünya rekorundan daha iyiydi. hatta bu üçlünün arkasından sıralanan diğer 3 takımın derecesi4 bile 4 yıl önce atina’da olimpiyat rekoru kırarak altın kazanan güney afrika’nın derecesinden daha iyiydi.

final günü bütün gözler phelps’teydi. bense saat farkından dolayı kafamı standby’a, vücudumu bazal metabolizmaya almış televizyonun karşısında yatıyordum. benden daha rahat gözüküyordu. ilk 50’de gerilerde kalan phelps dönüşte sualtını yine iyi kullandı ve ilk 100’ü amerika rekoru kırarak yüzüp duvara dokunduğunda, bir önceki günkü elemelerde olimpiyat rekoru kıran 2.02’lik fransız leveaux’nün yarım saniye kadar önündeydi. ilk 100’ün yıldızı ise akşam başka bir programı varmış gibi yüzüp, bernard’ın dünya rekorunu kırarak phelps’in önünde gelen avustralyalı sprinter eamon sullivan’dı. ikinci 100’de weber-gale, phelps’in sağladığı avantajı koruyarak gilot’nun farkı kapatmasına izin vermedi. fransa’yla aradaki farkı koruyup, liderliği de alan amerika için işler iyi gidiyordu. her unutulmaz finalde olduğu gibi işi biraz baharatlandıracak birşeyler gerekiyordu. üçüncü 100’e cullen jones’un arkasında başlayan frederick bousquet de tam olarak bunu yaptı. aradaki yarım saniyelik farkı kapatmakla kalmayıp, bir o kadar da öne geçti. yarış bir anda dönmüştü ve amerika oldukça zor durumdaydı. son 100’de fransa’nın takım kaptanı alain bernard oldukça formdaydı ve daha birkaç ay önce sempatik adam van den hoogenband’ın bu mesafedeki 8 senelik dünya rekorunu5 iki kez geliştirmişti. amerika’da ise savunmanın son hattında 32 yaşındaki jason lezak vardı.

lezak’ın antrenörü dave salo 2006’da south california üniversitesi’nin yüzme programının başına geçmişti. o zamanlar 30 yaşında olan lezak, salo’yla antreman yapabilmek için hergün arabayla 1.5 saat mesafedeki usc kampüsüne gitmeliydi ya da yeni bir antrenör bulmalıydı. ancak lezak, ailesi ve arkadaşlarını şaşırtarak 2 sene sonraki olimpiyatlara kendi başına hazırlanmaya karar verdi. bu yüzmede sık görülen birşey değildi. 100m serbestte eski bir amerika rekortmeniydi ama vücudu eskisi gibi değildi, omaha’daki olimpiyat seçmelerine gittiğinde 32 yaşında veteran bir yüzücüydü artık ama belli ki tek başına çok iyi çalışmıştı ve yarışta yeni amerika rekortmeni weber-gale’in hemen arkasında 2. olarak olimpiyat takımına girmeye hak kazanmıştı. lezak bitmemişti.

jason lezak son 100 için havuza girdiğinde bir an için erken atladığını sandım ve diskalifiye olacağını düşündüm. yarıştan sonra anlattığı üzere kendisi de öyle düşünmüştü ancak aslında 0.04 saniye gibi mükemmel bir reaksiyon zamanıyla6 havuza girmişti. buna rağmen ilk 50’yi bir makine gibi kusursuz yüzen alain bernard farkı biraz daha açmıştı ve lezak’in kulaçları ayakları hizasındaydı. 0.82 saniyelik farkın son 50’de kapanması zor gözüküyordu. duvardan döndüklerinde işler değişmeye başladı, sualtını bernard’dan daha iyi kullanan lezak, bir anda momentum kazanmaya başladı ve fark erimeye başladı. son 20-25 metrede müthiş bir atağa kalktı lezak. bernard da karşılık veriyordu. aralarındaki engel olmasa neredeyse omuz omuza gideceklerdi ve lezak son metrede, son kulaçta ilk kez öne geçti ve sadece 0.08 salise ile duvara önce dokundu. amerika kazanmakla kalmamış, kendilerine ait dünya rekorunu da paramparça etmiş, 4 saniye geliştirmişti. ilk 5 bitiren takımların dereceleri, bir gün önce kırılan dünya rekorundan daha iyiydi. büyük 8/8 hedefi henüz 2. yarıştan sekteye uğrayabilecek olan michael phelps o adrenalinle avazı çıktığı kadar bağırıyordu, herkes şoktaydı. frederick bousquet havuza doğru eğilmiş, sonucu öğrendikten sonra yıkılan alain bernard’a sarılmış, arkadaşını teselli ediyordu. gilot ve leveaux ise olanlara inanamıyor, skorborda boş gözlerle bakıyorlardı. bernard kötü yüzmemişti, aksine o finaldeki 32 yüzücü arasında 47 saniyenin altına inen 3 kişiden biriydi. ancak lezak’in 46.06’lık split’i tüm zamanların en hızlı 100 metre yüzüşüydü.7 fransız takımının teknik direktörü claude faquet’nin dediği gibi, “yarışı bernard kaybetmemişti, lezak kazanmıştı.”

lezak’in sayesinde 2. altınını kazanan phelps, 8 altın hedefini gerçekleştirip, tarihe geçecekti.8 oyunlardan önce amerikalılara meydan okuyan ama çok acı bir yenilgi alan alain bernard kendini toparlayacak ve pekin’deki en büyük nemesisleri eamon sullivan9 ve jason lezak’ın önünde altını kazanacaktı. gary hall jr. ve michael phelps gibi şampiyonlar tarafından inanılmaz bir takım arkadaşı ve profesyonel bir bayrak yarışı uzmanı olarak gösterilen lezak ise 100m serbest finalinde bernard ve sullivan’ın arkasında kalsa da, brezilya’nın yeni yıldızı cesar cielo filho’yla aynı anda duvara dokunup bronz madalyayla bir başka hesabı kapatacaktı.10

lezak bugün 36 yaşında ve amerika seçmelerinde 6. olup, yedekten de olsa amerikan bayrak takımına tekrar girmeyi başardı. londra’da 4. olimpiyatını görecek olan bu özel adamın varlığı bile amerika kafilesine önemli bir moral verecektir. michael phelps, iki madalya daha alırsa efsane sovyet jimnastikçi larysa latynina’nın toplamda 16 madalyalık rekorunu kıracak. alain bernard fransa elemelerinde yeterince hızlı değildi ve lezak gibi o da bayrak takımına yedek olarak girebildi. elemelerde muhtemelen ikisini de bir kez daha izleyebileceğiz.

lezak’in pekin’deki son 25 metresi herhangi bir spor dalında tanık olduğum en özel geri dönüş anlarından biriydi. muhteşem bir zamanlama diyebiliriz ya da bir olimpiyat mucizesi, ama ne dersek diyelim 32 yaşındaki jason lezak böyle anların sadece ucuz klişe amerikan filmlerinde olmadığını göstermişti. lezak’in antrenörüne 1996’da, henüz 21 yaşındayken söyledikleri, sanki 12 sene sonra yaşanacak o anı anlatıyordu.

“i am swimming because i love to compete. the part i like the most is swimming under pressure. i love to swim especially in a relay when i am anchoring, and it’s close. i want to prove to myself, i can achieve i set forth for myself a long time ago. swimming is my way to express my natural competitive nature, i love to win.”

  1. 2006 panamerican oyunlarında dünya rekoru kıran kuartetten michael phelps, jason lezak ve cullen jones a, 100m serbestte 48 saniyenin altına inen ilk amerikalı olan garrett weber-gale de katılacaktı. []
  2. le grand requin blond; bernard’ın saç rengi nedeniyle, fransızcada blanc (beyaz) ve blond (sarışın) kelimelerinin telaffuzu benzer olduğu için büyük beyaz köpekbalığından türetilmiş bir lakap. bernard’ın bir köpekbalığı dövmesi de var. []
  3. speedo’nun olimpiyat öncesi çıkardığı lzr racer modeli özel akışkanlar mekaniği software’leri ile dizayn edilmiş devrim niteliğinde bir mayoydu. poliüretan mayolar çok ince ve çok esnek kapalı hücrelerden oluşan bir materyalden yapılıyor. içinde yoğunluğu sudan daha az olan gaz/hava bulunan bu küçük hücreler, yüzücünün suyun üstünde biraz daha yüksekte kalmasını sağlıyor ve böylece yüzücünün vücuduna etki eden sürtünme kuvveti de azalıyor, bu da hızını arttırıyordu. []
  4. italya, isveç ve güney afrika []
  5. üstelik bunu van den hoogenband’ın yüzmeye başladığı şehir olan eindhoven’daki avrupa şampiyonası nda başarmıştı. []
  6. diskalifiye olmaya 0.02 saniye yaklaşmıştı. []
  7. kurallar gereği, rekor için bayrak yarışlarında sadece havuza ilk giren yüzücülerin zamanlarına dikkat ediliyor. []
  8. tabi 7. altını alırken o ünlü tartışmalı 100m kelebek finalinde sırp cavic’e karşı foto-finişe kalıp tekrar direkten dönecekti. []
  9. eamon sullivan 4x100de bernard’ın dünya rekorunu kırmış, bernard bu rekoru 100 serbest yarı finalinde geri almıştı. dakikalar sonra ikinci yarı finale çıkan eamon sullivan bernard’ın rekorunu bir kez daha kırmıştı. []
  10. lezak 2004 olimpiyatlarında 100m serbestte yarı finallere dahi kalamayıp, oldukça eleştirilmişti. []